“Restoran, yemek yenen bir yer olmadan yüz yıllar önce, hatta böyle bir yer haline geldikten on yıllar sonra bile yenecek bir şey, sifalı et suyuydu.” (Rebecca L. Spang)
Fransız bilim ve araştırma merkezi CNRS’in desteklediği CNRTL Etimolojik Sözlüğü Web Sitesinden: http://www.cnrtl.fr/
1. “Restaurant” ismi, etimolojik ve tarihsel sürecinde “restaurer” fiilinden gelir ki bu da 10.yüzyılın 2.yarısında kullanılan “restaurar” fiilinden gelmektedir. “Restaurar” da “iyileştirmek, yeniden yapılandırmak” anlamını taşır. (Saint Léger, ed.J.Linskill, 181 : La labia li ad restaurat)
2. Yine aynı fiilin 1216 yıllarında “restorer” olarak “gücünü yemek yiyerek kazanmak” anlamında kullanıldığını görüyoruz. Hatta bu kullanıma 4. Haçlı Seferine katılmış ünlü şövalye Robert de Clari’nin “Constantinople” adlı seyahatnamesinde rastlanır.
““Onbeşinci yüzyılda bir restoran tarifi, yeni kesilmiş horozun, simyacının cam güğümünde altmış altın dükayla pişirilmesi talimatıyla başlıyordu ve aşçının Altın parçaları yerine almas, yakut, safir, yeşim taşı ya da “hekimin uygun görebileceği başka biriyi ve kıymetli taş kullanabileceği” *belirtiliyordu. Onyedinci ve onsekizinci yüzyıl Furetiére ve Trévoux sözlükleri, değerli taşları tariften çıkarmakla birlikte, restoranı hala yarı tıbbi bir ilaç olarak tanımlarken, Diderot ve d’Alembert’in büyük Ansiklopedisi’nde (1751-1772) “restoran” “tıbbi bir terim” olarak yer almış, brandy, nohut ve çikolata “şifalı” maddelere örnek olarak gösterilmiştir.** onsekizinci yüzyılda, yemek üzerine yapılmış pek çok Fransızca kitapta, acı çeken hastalara şifa olacağını, tatsız tuzsuz soslara lezzet katacağını garanti ettikleri, restoran denen ve esası bulyona dayanan ilaçlarla ilgili uzun tarifler bulunurdu” (Rebecca L. Spang Restoranın icadı)
Bugünkü anlamına gelene kadar restoranın tıbbi bir terim olarak kullanıldığını ve vücuda sağlık ve güç veren et suyunu ifade ettiğini anladık.
Birçok kaynakta bu tariften hareketle Paris’te 1765 yılında Baulenger adlı kişi de açtığı dükkanında müşterilerine ağır ateşte, beyaz sosta pişmiş koyun bacağından yaptığı çorbayı sundu.
Boulanger yemeğinin insan sağlığı için tazeleyici ve yenileyici olduğunu iddia ediyordu. Bu bakımdan söz konusu çorba müşterileri için onaran, düzelten bir ilaç gibiydi. Boulanger işletmesine de isim olarak, yenileyen, tazelik ve güç veren anlamında kullanılan “restaurar” fiilinden gelen “restaurant” ı uygun gördü.
Boulenger’in bu girişimi aşçılar ve kebapçılar, ızgaracılar gibi (chain de traiteurs, chain de rotiiseurs) meslek kuruluşlarının tepkisini çekti ve bu kuruluşlar Boulenger’i kendi meslek kuruluşlarına üye olmadığı için ruhsatsız olarak yemek ürettiği gerekçesiyle mahkemeye verdiler. Ancak Boulenger mahkemeyi kazandı ve bu zaferden sonra Fransa’nın her yerinde restoranlar açılmaya başladı.
Boulanger bu restoranı açmakla ve mahkemeyi kazandıktan sonra çok önemli 2 konuda yenilik getirmiş oldu.
- Yemek olayını hekimlerin elinden aldı
- Restoran işini bilinen meslek kuruluşların elinden alarak yeni bir kavram oluşturdu.
Restoranların şifalı et suyu vermeleri Fransa’da birkaç on yıl sürdü. Bu restoranlar kuruluşları gereği genelde rahatsızlıkları ya da bünyelerinden dolayı akşam yemeği yiyemeyen kişiler için faydalı güç ve canlılık veren yiyecekler yani “restoran” sunuyorlardı. Bu bakımdan bu işlemeler yemek yemekten çok restoran yudumlanan yerlerdi. Kişiye özgü masaları, isteğe göre değişik zamanda gidilebilme özelliklerinden dolayı dönemin taverna ve hanlarından çok farklı idiler ancak hala bugünkü restoran kavramından çok uzaktaydılar.
Safir Bahçe Restoran Safir Bahçe Restoran, Eğlence Mekanları, Safir Bahçe Restoran,
YanıtlaSilSafir Restoran Denizli de yakın zamanda açılmış, müşterilerine enfes lezzetler ve kaliteli hizmet sunan meka
www.yerelturizm.com