1. Giriş
Günümüzde birçok turizm işletmesinin sahibi ya da yöneticisi,
bilimsel olarak hazırlanan yönetim sürecini dikkate almadan, işletmelerini
bilinçsizce yönetmektedir. Bu bildiride, turizm işletmelerinin sahipleri ya da
yöneticilerinin işletmelerini yönetirken, elindeki kaynaklarla amaçlara nasıl
ulaşabilecekleri ve sorunların üstesinden nasıl gelebilecekleri bir
yiyecek-içecek işletmesi örnek alınarak anlatılacaktır. Otel işletmelerinde
çalıştığım, eğitim verdiğim, araştırma ve gözlem yaptığım dönemlerde
karşılaştığım sorunlara teorik ve pratik olarak çözümler getirmeye çalışacağım.
Otel işletmelerinin sahip ya da yöneticiler, bu çalışmayı dikkatle okur ve
incelerse, işletmelerini yönetirken daha başarılı olacağına ve sorunları daha
kolay çözebileceğine inanıyorum. Bildirinin giriş bölümünde kısaca yöneticilik
kavramı ve yönetim süreci tanımlanacaktır; gelişme bölümünün özünü oluşturan
yönetim süreci örneklerle açıklanacaktır; ve sonuç bölümünde de yiyecek ve
içecek işletmelerinin sahip ve yöneticilerine konu ile ilgili öneriler
verilecektir.
2. Yönetim Süreci
Yönetici nedir ve ne iş yapar? Bu soruları kısaca açıklamak
gerekirse, yönetici elindeki kaynakları kullanarak, örgütsel amaçlara en hızlı
ve en düşük maliyetle ulaşmaya çalışır. Bir yiyecek-içecek işletmesinin
yönetici kaynaklara sahiptir. Ancak, bu kaynaklar çoğu zaman sınırlıdır; her
zaman elinde yeterli miktarda işletme sermayesi, yeterli sayıda kalifiyeli
eleman ve yeterli düzeyde ekipmanlar olamayabilir. Bir gün, çok güvendiğiniz
bir eleman o gün işe gelmeyebilir ya da işin en yoğun olduğu saatlerde,
mutfaktaki bulaşık makinesi arızalanabilir. Bir yönetici, sınırlı olan
kaynakları işletmenin amaçları doğrultusunda etkin bir şekilde kullanmak zorundadır.
Yönetici, bir bakıma kaynakları geçmişteki tecrübelerine göre dağıtan ve kritik
durumlarda problemleri çözmede başarılı kararlar alan bir kişidir.
Yiyecek-İçecek işletmelerinde yönetim süreci birbirleriyle
ilişkili ve birbirlerini etkileyen yedi aşamalı fonksiyondan oluşmaktadır.
Bunlar planlama, örgütlenme, görevlendirme, koordinasyon, yöneltme, kontrol ve
değerlendirme gibi önemli eylemlerdir. (Şekil -1)
Şekil 1.
Yiyecek-içecek İşletmelerinde Yönetim Süreci
2.1. Plânlama
Plânlama, yöneticilerin amaçları belirledikleri ve bu amaçlara
ulaşabilmek için gerekli politika, yöntem ve programları tanımladıkları bir
süreçten oluşmaktadır. Amaçlar ve hedefler ne yapmak istediğimizi; politika,
yöntem ve programlar ise, bunları nasıl yapmamız gerektiğini göstermektedir.
Planlama, yönetim sürecinin birinci ve en önemli aşamasıdır; planlama
olmaksızın diğer yönetim fonksiyonları yapılamaz. Daha açık bir ifadeyle,
gelecekte nereye ulaşmak istediğimizi ve neleri gerçekleştirmek istediğimizin
bugünden kararlaştırılmasıdır. General Eisen Hower’ın dediği gibi: “Bu günden
gelecek hakkında kısa ve uzun vadeli amaçlar ile bunları gerçekleştirmek üzere
izlenecek yollar hakkında düşünmektir.” İşletmeyi amaçlarına ulaştırmak
için ne yapılacağı, kimler tarafından yapılacağı, ne zaman yapılacağı, nasıl
yapılacağı ve hangi kaynakların kullanılacağı planlama aşamasında belirlenmektedir.
Planlama aynı zamanda geçmişteki olayları ve gelecekteki fırsatları ve
tehditleri düşünmeyi de kapsamaktadır. Yine planlama işletmenin güçlü ve zayıf
yönlerini düşünmeyi; arzulanan durumları ve bu durumları gerçekleştirmek için
izlenecek yolları kararlaştırmayı da içine almaktadır.
Yöneticilik görevini üstlenen bir kişi; ister üst düzey, ister
orta düzey ve isterse alt düzey yöneticisi olsun, planlama yapmak zorundadır.
Ancak, en üst düzeydeki yöneticiler orta ve uzun vadeli planlar yaparken, orta
düzey yöneticiler ise, kısa dönemli hedeflere ulaşmak için plan geliştirirler.
Alt düzey yöneticiler ise, daha çok günlük ve haftalık işlerle ilgili planlar
yaparlar. Eğer bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, İstanbul merkezli bir
yiyecek içecek işletmesinin en üst yönetiminde yer alan yönetim kurulu, gelecek
on yıl içinde İstanbul’un hangi semtlerinde şubeler açılacağını, işletmenin büyüklüğünün
ne olacağını, ulaşılmak istenen satış tutarı ile pazar payının ne olacağı
konusunda stratejik planlar geliştirebilirler. Orta Düzey yöneticileri ise
açılacak şubeler ile ilgili eylem planları hazırlayarak, satış hedeflerine ve
pazar payına ulaşılacak kısa vadeli plan ve programlar yapabilirler. Alt düzeyde
yer alan mutfak şefi ile servis şefi menü planlarını, menüde yer alan
yemeklerin nasıl yapılacağını ve nasıl servis edileceği ile ilgili, daha kısa
süreli haftalık, aylık ve üç aylık gibi eylem planlarını yürütebilirler.
Bir yiyecek-içecek işletmesi ister zincir bir
işletme olsun, isterse bağımsız bir işletme olarak faaliyetlerini yürütsün,
planlama mutlaka üst yönetimden başlamalıdır. Bunların yanında etkili bir
planlamayı etkileyen faktörler ise, aşağıdaki unsurlardan oluşur:
Bilgi: Yiyecek-İçecek işletmesinde etkili bir plan yapabilmek için, her
şeyden önce o konuda bilgi sahibi olunmalıdır. Bilgi, o konuyla ilgili teorik
bilgiler yanında, pratik bilgiler ve tecrübelerle de desteklenmelidir. Örneğin,
bir yiyecek içecek işletmesinde menüyü planlayan kişiler (yiyecek-içecek
müdürü, mutfak şefi, restoran müdürü gibi) konukların istek ve arzuları yanında
yiyecek-içecek kültürü, yemeklerin hazırlanması, pişirilmesi ve servisi
konusunda da bilgili olmalıdırlar.
İletişim: Yöneticiler planlama yaparken, işletme
içinde diğer bölümlerle iletişim içinde olmalıdır. Büyük bir otelin
yiyecek-içecek müdürü, menüyü planlarken mutfak şefi, bar şefi ve restoran şefi
yanında satın alma ile de iletişim içinde olmalıdır. Menüye dâhil ettiği bir
yemeğin malzemeleri o bölgede bulunabilir mi? Malzemelerin kalitesi ve fiyatı
ne düzeyde olmalıdır? gibi soruların yanıtlarını satın alma ve maliyet
kontrolörü ile yapacağı iletişim sonucunda elde edebileceğini unutmamalıdır.
Öte yandan yöneticiler çalışanları etkileyecek bir karar alırken, onlarla
iletişim içinde olmalıdır. Örneğin, işlerin yoğunluğu nedeniyle yeni personel
alımı yerine, fazla mesai yaptırmayı planlayan bir yönetici çalışanların da
fikrini alırsa, planını uygulamaya koyduğunda daha başarılı sonuçlar alabilir.
Esneklik: Yöneticinin hazırladığı planlar esnek olmalı
ve değişen koşullara uyum sağlayabilmelidir. Bunun en açık örneği bütçe ile
ilgili olarak yapılan planlardır. Eğer, bir yönetici bütçede belirttiği satış
gelirlerine ulaşamamışsa, satış arttırma çabaları ile personelin planlamasını
gözden geçirmeli ve planını yeni koşullara göre uyumlaştırmalıdır. Bu durumda
yönetici ya satış arttırma çabaları bütçesini arttıracak ya da bazı personeli
işten çıkarmak zorunda kalacaktır. Sonuç olarak planlar bu değişime uyum
gösterecek kadar esnek olmalıdır.
Uygulama: Planların etkili olabilmesi ve
çalışanlar üzerinde olumlu etki yaratabilmesi için, planlar prosedürlere
uyularak harfiyen yerine getirilmelidir. Eğer, daha önceden üzerinde bolca
zaman ve para harcanarak yapılan planlar uygulamaya konulmazsa, işletmede hem
sınırlı kaynakların israf edilmesi ve hem de planı yapanlar ile planı
uygulayanlar açısından hayal kırıklığı yaratır. Bu durum da, yöneticiler ve çalışanların
motivasyonu ile moralinin bozulmasına neden olur. Öte yandan planlar zamanında
ve optimum bir sürede yapılmalıdır. Planları zamanında uygulamaya koymak ve
zaman zaman gözden geçirmek son derece önemlidir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, planlama yapmayan bir yiyecek-içecek
işletmesi kalabalık bir yolda gözleri kapalı olarak giden bir insana benzer; bu
tip insanların her an için çarpma ve çarpılma riskleri vardır. Bunun için
yöneticiler işletmeyi yaşatmak ve devamlılığını sağlamakla yükümlüdürler.
İşletmenin nereye gittiğini ve gelecek yıllarda yiyecek-içecek sektörünün ne
tür bir seyir izleyeceğini ön görebilmelidirler. Yoksa giderek artan rekabet
ortamında bir gün pazardan çekilmek zorunda kalabilirler.
2.2. Örgütleme (Organizasyon)
Örgütleme ya da organizasyon planlama aşamasında belirlenen
amaçlara uygun faaliyetlerin belirlenmesi; gruplanması; çalışma ortamı ve
fiziksel koşulların sağlanarak, ekipman, araç ve gereçlerin yerleştirilmesi,
işleri yapacak kişilerin sayısı ile yetenek, bilgi ve becerilerinin
belirlenerek bir sistem içersinde bir araya getirilerek düzenlenmesidir. Örneğin,
bir yiyecek-içecek işletmesinde menü planlaması aşamasında ızgara köfte, kuzu
şiş, kuzu pirzola ve bifteğin ızgarada pişirilmesine karar verildiğini
düşünelim. Örgütleme sürecinde de bununla ilgili uygun bir ortam, uygun bir
ekipman, uygun ürünler ( köfte, şiş, pirzola gibi ), uygun araç- gereçler
(masa, tabaklar) , uygun malzeme ile ızgara servisinin yapılacağı ortamın yaratılmış
olması ve iş akışının belirlenmesi gerekir. Belki de bunlar içinde en önemlisi,
ızgarayı en iyi şekilde pişirip, servise hazır hale getirecek insan faktörünün
seçilip ızgaranın başına getirilmesi gerekir.
Yiyecek-içecek işletmelerinde örgütlenme süreci, planlamada
belirlenen amaç ve hedeflerin bir kez daha gözden geçirilmesiyle başlar ve daha
sonra planların uygulanabilmesi için gerekli çalışma ortamı ve fiziksel
koşullar hazırlanır; işler gruplandırılarak (mutfak, servis, bar, kasa gibi) yapılacak
işler tek-tek belirlenir; ekipmanların, araç ve gereçlerin yerleştirilmesi
yapılır; her iş grubu için personel sayısı belirlenir ( norm kadro); işe
alınacak personelin yetenek, bilgi ve tecrübeleri saptanır; personeli işe
almadan önce her bir işin özelliklerini gösteren iş ve görev tanımları yapılır.
Yiyecek-içecek işletmelerinde her iş, belirli bir eğitimi, deneyimi ve beceriyi
gerektirir. Bu bağlamda personel işe yerleştirilirken “ İşe göre adam
ilkesi” dikkate alınmalıdır. Organizasyon sırasında diğer önemli bir konu
da, dikey ve yatay hiyerarşik yapının belirlenmesidir. Bu bağlamda çalışan
personelin yetki ve sorumlulukları belirlenir, yöneticilerin sahip olduğu yetkinin
sınırları, yönetici ve çalışanların hangi konularda ilişki ve iş birliğine
gidecekleri açıklığa kavuşturulur.
Örgütlenmede diğer önemli bir husus da, yönetim( denetim) alanının
belirlenmesidir. Yönetim alanı, bir yöneticiye direkt olarak bağlı ast sayısını
ifade eder. Ne tür bir yiyecek-içecek işletmesi olursa olsun, her personel bir yöneticiye
karşı sorumlu olmalıdır. Tüm yiyecek-işletmelerinde mutfakta çalışanlar mutfak
şefinden, serviste çalışanlar da servis şefinden emir alırlar ve onların
yönetimi ile kontrolü altında çalışırlar. Bir yöneticiye, bağlanacak ast sayısı
ve yükleneceği sorumluluklar; yöneticinin bilgi, yetenek ve kavrama sınırlarını
aşmamalıdır. Burada yöneticinin deneyimi, işin zorluk derecesi ve çalışanların
eğitimi önemli rol oynar. Bir yöneticiye bağlı personel sayısının çok fazla
olması, etkinlik ve verimliliği olumsuz yönde etkiler. Öte yandan her personel
sadece bir üstten emir almalıdır; birden fazla üsten emir aldığı takdirde, ast
hangi emri yerine getireceği konusunda kararsız kalabilir. Bu durum kargaşa ve
yetki çatışmasına yol açabilir. Örneğin, bir mutfak şefinin yönetimi altında
çalışan ve aynı zamanda soğuk büfe şefine bağlı olarak salataları hazırlayan
aşçı, emirleri önce soğuk büfe şefinden almalıdır. Eğer mutfak şefi salatayı
hazırlayan aşçının çalışmalarıyla ilgili bir şikâyet alırsa, direkt aşçıyla iletişim
kurmak yerine, sorunun bağlı olduğu soğuk büfe şefi tarafından çözülmesi yolunu
tercih etmelidir.
2.3. Görevlendirme (Kadrolama)
Yiyecek ve içecek işletmelerinde yönetim sürecinin üçüncü aşaması
olan görevlendirme ya da kadrolama diğer kaynaklarda örgütlemenin içinde
anlatılmaktadır; ayrıca görevlendirme konusu personel yönetiminin bir
parçasıdır. Öte yandan yiyecek-içecek işletmelerinin bir hizmet işletmesi olması
ve bu işletmelerde insan faktörünün çok önemli olması nedeniyle,
görevlendirmeyi örgütlenmenin dışına alarak ayrı bir kısımda incelemenin daha
doğru olacağına inandık. Yiyecek-içecek işletmelerinde personelin
görevlendirilmesi; mutfak, servis ve bar gibi temel bölümlere uygun nitelikteki
personelin bulunması, işe alınması ve atanmasıdır. Bunun için, işletmenin
planları ve amaçları doğrultusunda bugün ve gelecekteki işgücü ihtiyacı
planlanır. Önemli olan işletmeye yarar sağlayabilecek sayı ve nitelikte
personel bulmaktır; aksi takdirde bulunan personel işletmeye zarar verebilir.
İşgücü ihtiyacı planlandıktan sonra yapılacak işlerin analizi yapılır. İş
analizleri sonucu oluşturulan iş tanımları ve iş gerekleri (görev tanımları)
personel bulma sürecinde yararlanılan önemli araçlardır. İş tanımları, belirli
bir işin çalışma koşulları, özellikleri ve sorumlulukların özetidir. İş
gerekleri ya da görev tanımları ise, belirli bir işin normal bir düzeyde yerine
getirilmesi için, işi yapacak personelde bulunması gereken nitelikleri ortaya
koyar. Sonuç olarak yiyecek ve içecek yöneticisi iş ve görev tanımları
sonucunda en uygun personeli işe alarak, personelin yetenek, bilgi ve
becerisinden en iyi şekilde yararlanmaya çalışır. Yönetim bir ekip işidir;
yöneticinin kalitesi de, çalışan kişilerin kalitesi ile ölçülür. Diğer
işletmelerde olduğu gibi yiyecek-içecek işletmelerinde de en önemli faktör
insandır; başka bir ifadeyle mutfak, servis ve bar gibi temel bölümlerde
çalışan personeldir. Bir yiyecek-içecek işletmesinin bar ve mutfağı en pahalı
ve modern ekipmanlarla donatılmış olabilir; bu modern ve pahalı olan
ekipmanları da çalıştıracak insandır. İnsanlar yiyecek-içecek işletmelerini
pahalı ve modern ekipmanlarından dolayı ziyaret etmez; müşterilerin bir
yiyecek-içecek işletmesini tercih etmesinin en önemli nedeni, iyi bir hizmet
ile güler yüzle çalışan bir personelin varlığıdır.
Yiyecek-içecek işletmelerinde, yeterli düzeyde aday personelin
bulunması, işletme içi ve işletme dışı kaynaklardan sağlanmaktadır. İşletme içi
kaynaklardan personel bulma, genellikle orta ve üst yönetim için yükselme
(terfi) yoluyla olmaktadır. Bu görevler için işletme içinden personel bulmanın
şu avantajları vardır:
1. Aday
kişi hakkındaki bilgiler daha güvenilir olmaktadır.
2. İşletme
içinden yükseltme yoluyla bulunan adayın, bulunma maliyeti dış kaynaklara göre
daha düşüktür.
3. İşletme
içinden bulunan aday işletmeyi yakından tanıdığı için, işletmeye uyum problemi
yaşamamaktadır. Ayrıca işgücü dönme hızı azalır.
4. İşletme
içinden bulunan aday, diğer çalışanları motive etmekte ve morallerini
yükseltmektedir. Böylece, işletmede iyi bir performans gösteren personelin, her
zaman için terfi edebileceği izlenimi yaratılmış olur.
İşletme içinden üst düzeyde görevler için personel bulmanın
dezavantajı ise, işletmede kan değişikliğinin ve yeni fikirlerin önünün
kapanmış olmasıdır. Dışarıdan temin edilecek aday personel, işletme içindeki
personelden daha bilgili ve daha deneyimli olabilir.
Yiyecek-içecek işletmelerinde dış kaynaklardan personel bulmak,
daha çok alt düzeydeki elamanlar için söz konusu olmaktadır. Dış kaynaklar
arasında; iş ve işçi bulma kurumları, meslek okulları, diğer işletmelerde
çalışanlar, işletmede çalışanların tanıdıkları ve çevrede iş arayanlar sayılabilir.
Dış kaynaktan personel bulmak için, en profesyonel olanı etkili gazetelerde en
az iki sütuna 10 santim iş ilanı vermektir. İş ilanına başvuran adaylar, büyük
işletmelerde insan kaynakları departmanı, küçük işletmelerde ise işletme müdürü
ya da işletme sahibi tarafından aşağıda belirtilen aşamalardan geçirilerek işe
alınmaktadır.
1. İşe
girmek isteyen aday personele, standart başvuru formu doldurulur.
2. Başvuran
adaylar arasında uygun olanlarla ön görüşme yapılır.
3. Adaylar
çeşitli testlerden geçirilir. ( yetenek, bilgi, zeka ve kişilik testleri gibi.)
4. Adaylara
ilişkin bilgiler incelendikten sonra, referans gösterdiği kişilerle görüşmeler
yapılır.
5. Kuvvetli
adaylarla ikinci kez görüşme yapılarak personel seçimi yapılır.
6. Sağlık
kontrolünden geçirilir
7. İşe
alınan personel, işe alıştırma eğitiminden geçirilir.
Yiyecek-içecek işletmelerinde, yeni işe başlayan personelin servis
ve bar gibi müşteriyle ilişki içinde olan bölümlerde işe alıştırma eğitimi
almadan çalıştırılması uygun değildir; daha açık bir deyişle, yemeklerin ve
içeceklerin içeriğini, fiyatını ve servis şeklini bilmeden işe başlatmak doğru
bir davranış değildir. İşe yeni başlayan bir personel, eğitim sırasında arka
planda ya da servis ofisinde yardımcı personel olarak çalışabilir.
Yiyecek-içecek işletmeleri oldukça aktif ve hareketli
işletmelerdir; özellikle alt düzeyde çalışan servis eleman yardımcısı, mutfak
eleman yardımcısı ve bulaşıkçı gibi kadrolarda, çok kısa sürelerde işten
ayrılmalar söz konusu olmaktadır. Yöneticilerin görevi, işletmeye en kaliteli
personeli bularak işe almak ve işletmenin çalışma sistemi ve kuralları konusunda
personeli eğiterek iş başı yaptırmaktır. Her personelin bilgi, yetenek ve
tecrübelerine göre bir iş verilmelidir. Böylece herkes her işte değil, en iyi
yapabileceği bir işte uzmanlaşmalıdır. İşletmenin kapısına “ Eleman Aranıyor
“ şeklinde iş ilanı asarak, ilk gelen kişiyi işe almak ve eğitimden geçirmeden
rastgele iş başı yaptırmak bir işletemeye yapılabilecek en büyük kötülüktür.
2.4. Koordinasyon (Eş güdümleme)
Yönetim sürecinin diğer bir aşaması olan koordinasyon ya da eş güdümleme
örgütsel amaçların elde edilmesinde farklı bölümler tarafından yerine getirilen
eylemlerin uyum içinde birleştirilmesi ve ayarlanmasıdır. Eş güdümleme,
uyumlaştırma ve düzenleştirme olarak da ifade edilen koordinasyon, örgütün varlığını
başarıyla yönetmenin en önemli aşamalarından biridir. Yiyecek- içecek
işletmelerinde her bölümün (mutfak, servis, kasiyer, halkla ilişkiler gibi)
ortaya koyduğu çabaların uyumlu bir biçimde yöneticiler tarafından düzenlenmesi
gerekir.
Yiyecek-içecek işletmelerinde çoğu zaman iyi bir koordinasyon,
başarılı bir iletişime bağlıdır. İşletme içinde gerek yukarıdan aşağıya ve
gerekse aşağıdan yukarıya doğru, etkin bir iletişim kanalı oluşturulmalıdır.
Öte yandan, aynı seviyede olan mutfak şefi, servis şefi ve satın alma şefi
arasındaki iletişim de çok önemlidir. Yiyecek-içecek işletmesindeki bölüm
şefleri zaman zaman bir araya gelerek etkili bir koordinasyon için önemli olan
konuları belirlemelidirler. Amaçlara ulaşmada bölümlerin birlikte hareket
etmesi oldukça önemlidir.
Örneğin, yiyecek-içecek işletmesinde aynı anda servis edilmesi
gereken şinitzel, kuzu şiş ve spagettinin mutfaktan aynı anda çıkmasını mutfak
şefi koordine eder. Eğer aynı anda servis edilmesi gereken ve üç farklı aşçı
tarafından hazırlanan tabaklar, beş ya da on dakika aralarla hazırlanırsa, daha
önce hazırlanan tabaklardaki yemekler soğuyacağı için, koordinasyondan söz
edilemez. Yine aynı şekilde, üç farklı aşçı tarafından hazırlanan tabaklar
mutfak şefi tarafından aynı anda servise hazır hale getirilmesine rağmen,
servis elamanları yemeği beş ya da on dakika servis tezgâhında bekletilirse, bu
kez bölümler arasında (mutfak ve servis) koordinasyonun başarılı olmadığı
ortaya çıkar. Bu bağlamda, yiyecek-içecek işletmesinde bölüm içinde olduğu
kadar, bölümler arası koordinasyonun da çok önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, yiyecek-içecek işletmelerinde yetki devri de,
koordinasyon işleri içinde uygun bir şekilde yapılmalıdır. Yetki devri başarılı
bir şekilde yapılırsa, işlerin daha hızlı, daha verimli ve daha etkin
yürütülmesi sağlanabilir. Yetki devredildikten sonra, yetkiyi devredenin
sorumluluğu devam eder. Örneğin, beş yıldızlı büyük bir otelin yiyecek-içecek
müdürü, ziyafetle ilgili bir organizasyonun yürütülmesi yetkisini restoran
müdürüne devrettikten sonra, ziyafetle ilgili bir sorun çıkarsa, bu durumda
yiyecek-içecek müdürü genel müdüre karşı sorumlu olur. Daha açık bir deyişle,
yiyecek-içecek müdürü genel müdüre ben bu ziyafetin organizasyon yetkisini
restoran müdürüne devrettim; “ben bunun sorumluluğunu üzerime alamam!” diyemez.
Bir yiyecek-içecek işletmesinin kendi örgüt yapısı içindeki
koordinasyonu kadar, dış çevre ile de iyi bir koordinasyon sağlaması oldukça
önemlidir. Çünkü yiyecek işletmesi çevresinde yer alan toplum, ekonomi, siyasi
ve kültürel faktörler gibi çevre ile ilgili gelişmeleri yakından izlemeli ve değişen
çevre koşullarını işletmesi ile uyumlu hale getirmelidir.
Bağımsız çalışan küçük yiyecek-içecek işletmelerinde
koordinasyonun sağlanması daha kolaydır; bu konuda eğitim almış işletme müdürü
ya da işletmenin sahibi koordinasyonu bizzat kendisi sağlayabilir. Beş yıldızlı
büyük otellerde; çok sayıda restoran, bar ve ziyafet hizmetlerinin yürütüldüğü
yiyecek-içecek müdürlüğünde, etkin ve başarılı bir koordinasyonun sağlanması
oldukça zordur.
Yiyecek-içecek işletmelerinde etkin ve başarılı bir koordinasyonun
sağlanabilmesi için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir:
1. İşletmede
basit ve anlaşılır bir örgüt yapısı oluşturulmalıdır.
2. İşletmenin
üst yönetimi ile bölümler arasında ve bölümlerin kendi aralarında iyi bir
iletişim sistemi kurulmalıdır.
3. Yiyecek-içecek
işletmelerinde bölüm sorumluları ( restoran, mutfak, bar ve banket gibi )
arasında yüz-yüze ilişkilerin sağlanması gerekir.
4. Bölüm
içinde bir sorun çıktığı zaman, bu sorunun diğer bölümlere olan etkilerinin
neler olacağı, bölüm sorumluları arasında tartışılarak ortak çözüm yolları
aranmalıdır.
5. Bölümler
arasında koordinasyon bir kez değil; sürekli olarak yapılmalıdır.
6. İşletme
ve bölümlerle ilgili plan ve programlar oluşturulurken, koordinasyon
çalışmaları dikkate alınmalıdır.
7. İşletme
içinde işbirliği ve yardımlaşma anlayışı geliştirilmelidir.
8. İşletmenin
hiyerarşik yapısı içinde, her kademede gönüllü olarak koordinasyon anlayışı
sağlanmalıdır.
Günümüzde gelişen teknoloji ve rekabetle birlikte gittikçe gelişen
ve büyüyen konaklama işletmelerinin yiyecek-içecek bölümlerinde yapılan işlerin
sayısı giderek artış göstermektedir. Her gün yüzlerce faaliyetin arka-arkaya
uyumlu olarak birbirlerini etkili ve başarılı bir şekilde izlemesi gittikçe
zorlaşmaktadır. Eğer, yiyecek-içecek işletmelerini yönetenler yönetim süreci
içinde önemli bir yer tutan koordinasyon işlemine önem verirse, söz konusu
güçlükleri yenebilir ve bu işi başarıyla yönetebilirler.
2.5. Yöneltme (Yürütme-Emir-Komuta)
Yönetim süreci planlamayla başlar; organizasyon ve görevlendirme
ile işlemenin çatısı oluşturulur. Bir yiyecek ve içecek işletmesi göz önüne
alındığında mutfak, restoran ve barda fiziksel ortam çalışmaya hazır hale
getirilmiştir; ekipmanlar, araç ve gereçler yerlerine yerleştirilmiş; işleri
yapacak personel işe alınmış; deneme çalışmaları başarıyla tamamlanmış ve sıra
harekete geçmeye gelmiştir. Yöneltme işlevi devreye girdiğinde yöneticiler
“harekete geç” komutu verirler; başka deyişle emirler verirler ve böylece
çalışanlar amaçlar yönünde harekete geçirilir. Emir kavramı liderlik boyutu ile
bir arada düşünülmelidir. İyi bir lider tüm çalışanları işletmenin amaç ve
hedefleri etrafında toplayan ve onları işlerin en iyi şekilde yapılmasını
sağlayan ve başkalarından üstün özelliklere sahip olan kişilerdir. Yöneltme
işlevi, yürütme ya da emir komuta olarak da ifade edilebilir.
Yönetim sürecinin yöneltme aşamasında, yiyecek içecek işletmesinin
harekete geçirilmesi ve başkalarına iş yaptırılması eylemi vardır. Özellikle
emek-yoğun olarak faaliyet gösteren yiyecek-içecek işletmelerinde yöneltme
işlevi daha da önemlidir. Yöneltmenin başarılı olabilmesi için, çalışan
personelin istek, ihtiyaç ve beklentilerini bilmek ve onların sorunlarını
çözmek gerekmektedir. İnsanlar karmaşık özelliklere sahiptir ve çoğu zaman
onları anlamak güç olmaktadır. O halde yiyecek-içecek işletmelerini teknik,
ekonomik ve sosyal birimler olarak düşünmek yerinde olacaktır.
Bir yiyecek-içecek işletmesini ziyaret eden bir müşteri ya da
konuk, işletmenin atmosferi, dekorasyonu, yemeklerin lezzeti ve hizmetin
kalitesiyle ilgilenir. Oysa atmosfer, yemeklerin lezzeti ve hizmetin kaliteli
olmasını sağlayan insan unsurudur. Eğer yönetim, işletmenin teknolojisi, ekonomisi
ile ilgilendiği kadar, çalışan personelin sorunları ve motivasyonu ile de
ilgilenirse, yürütme ya da yöneltme daha başarılı olur. Bir yönetici aynı
zamanda iyi bir lider olmalı; çalışanları yönlendirmek için onları motive
etmeli; ödüllendirme gücünü kullanmalı ve onlarla iyi bir iletişim kurarak
onlara önderlik etmelidir. Daha açık bir deyişle, yöneticilikten gelen yönetme
hakkı ya da yetkisiyle yönetme yeteneğini birleştirerek iyi bir lider
olmalıdır. Yiyecek-içecek işletmesinin amacı daha fazla kazanmak, büyümek ve
sürekliliği sağlamaktır. Çalışanlar da daha iyi kazanmak ve daha rahat yaşamak
istemektedir. Çalışanların yiyecek-içecek işletmesinden beklentileri ile
işletmenin amaçları çatışmaya dönüşmeden uyumlaştırılması gerekir. Yönetici,
çalışanlardan iyi bir verim alabilmesi için, onların istek ve ihtiyaçlarını;
işletmeyle olan sorunlarını öğrenebilmeli ve bunun için onlarla iyi bir
iletişim kurabilmelidir.
Yiyecek-içecek işletmesinde, etkin bir yöneltme ya da yürütme
sistemi kurulabilmesi için aşağıdaki hususlar yerine getirilmelidir:
1. İşletmeyi
ve çalışanları her yönüyle iyi tanımalıdır.
2. Yönetici,
işletmede ekip ruhunu gerçekleştirmeli (Team-Work). İşletmede birlik ve
beraberlik ruhunu sürekli olarak canlı tutmalıdır. Çalışanların işletmeyi
sevmesini ve işletmeyle bütünleşmesini sağlamalıdır.
3. Yönetici,
çalışanlarıyla sık-sık toplantılar yapmalı; onlardan istediklerini nedenleriyle
birlikte açıkça belirtmeli ve onların da görüşlerini almalıdır.
4. Yönetici
kişiliği, tutum ve davranışlarıyla çalışanlarına örnek olmalıdır.
5. Çalışanlara,
yetenek ve becerilerine göre uygun görevler vermelidir.
6. Yönetici,
ayrıntılar içinde boğulmamalı; gerektiğinde yetkilerini astlarına
devredebilmelidir.
7. İyi
bir ödüllendirme ve cezalandırma sistemi oluşturmalıdır.
8. Çalışanlara,
yapmış oldukları hatalarından dolayı hoş görüyle davranmalı, onların
gelişmelerine yardımcı olmalıdır.
9. Çalışanları
denetlemeli; görev ve sorumluluk üstlenmeyenleri; verilen görevi yerine
getirmeyenleri işten uzaklaştırmalıdır.
10. Verdiği
işlerin takipçisi olmalı ve çalışanları gözetim altında tutmalıdır.
2.6. Kontrol ( Denetim )
Yönetim sürecinin sonuncusu olan kontrol ya da denetim, sürekli
yapılması gereken bir eylemdir. Diğer fonksiyonların neyi, nasıl ve hangi
ölçüde başardığını araştırarak saptamaya çalışır; ve gerekiyorsa düzeltici
önlemlerin alınmasını da sağlar. Üst yönetim tarafından saptanan stratejilerin,
ilke ve standartların; işletme kaynaklarının; doğru ve uygun olarak
kullanılıp-kullanılmadığını belirlemek; var olan hataları ve eksiklikleri düzeltmek
için yapılan eylemlerdir. Eğer, amaçlara ulaşılmamışsa bunların nedenleri
araştırılmalı ve bir raporla üst yönetime bilgi verilmelidir.
Yiyecek ve içecek işletmelerinde kontrol süreci; gelen malların
teslim alınması sırasında sayılması, ölçülmesi ve tartılması; depoların kontrol
edilmesi; ön hazırlık, üretim ve yemeklerin servis edilmesi gibi fiziksel
işlemlerin kontrolünden daha çoklarını kapsamaktadır. Aslında kontrol süreci bütçeleme
ile başlar; bir bütçe işletmenin beklenen satışları ile giderlerini
göstermektedir. Bir yiyecek-içecek işletmesi, bütçede yer alan satış gelirleri
ile giderlerinin ne kadarına ulaşabildiğini bütçe sayesinde anlayabilir. Bütçe,
bir bakıma hedeflerle gerçekleşen rakamların karşılaştırılmasının yapıldığı bir
araçtır. Tahmini sonuçlarla gerçekleşen sonuçlar arasında aşırı bir fark varsa,
düzeltici önlemler alınmalı ve sonuçlar yeniden değerlendirilmelidir. Bir
yiyecek-içecek işletmesinin yöneticisi, ileride olası problemlerle
karşılaşmamak için, kendine özgü bir kontrol sistemi geliştirmelidir.
Bir yiyecek-içecek işletmesinde kontrolün yapılabileceği alanlar
şöyle sıralanabilir:
1.
Önceden hedeflenen satış hacmi, pazar payı ve beklenen kâr gibi
hedeflere ulaşılıp- ulaşılmadığı,
2.
Personelin verimli çalışıp-çalışmadığı,
3.
Verilen işlerin zamanında yapılıp-yapılmadığı,
4.
Kayıp ve israfların önlenip-önlenmediği,
5.
Giderlerin gerçeğe yakın yapılıp-yapılmadığı,
6.
Yiyecek ve içeceklerle ilgili ürün ve malzemelerin doğru
kullanılıp-kullanılmadığı,
7.
Personelin güvenli çalışıp-çalışmadığı,
8.
Ekipmanların doğru kullanılıp-kullanılmadığı,
9.
Satın-alma, teslim alma, depolama ve depodan mal çıkarma
10.
gibi işlemlerde kayıtların normal olarak tutulup-tutulmadığı,
11.
Yemeklerin ön hazırlığı, pişirilmesi ve servisi sırasında standart
reçetelere, porsiyon miktarına ve gerekli kurallara uyulup-uyulmadığı kontrol
edilmelidir.
Bir yiyecek-içecek yöneticisi yukarıda sıralanan kontrol sistemi
ile ilgili alanları, bir kontrol süreci akışı içinde yerine getirmelidir. Bir
kontrol sürecinin aşamaları, Şekil-2.’de yukarıdan aşağıya
sıralanmıştır.
Hedef ve standartların Saptanması:
Kontrolün gerçekleşebilmesi için; amaçların, hedeflerin ve
standartların belirlenmesi gerekir. Ayrıca yürütülen yiyecek ve içecek
faaliyetlerinin başarılı ya da başarısız olduğunu söyleyebilmek için elde bir
kıstas olması gerekir. Bu kıstas da denetlenen faaliyete ilişkin bir standart
ya da hedeftir. Ancak standart ya da hedeflere göre faaliyetin başarılı ya da
başarısız olduğu söylenebilir. Örneğin, öğle ya da akşam servisinde kaç kişiye
servis yapılacaktır ve kişi başı ne kadar satış yapılacaktır? Bu hedefler,
yöneticinin servis, mutfak, bar, satın-alma ve depolamadan sorumlu kişilerle
yapacağı bir toplantıda tartışılır ve sonuçlar kendilerine duyurulur; bu bağlamda
her birim tüm hazırlığını ve çalışmalarını bu hedefler doğrultusunda yürütmeye
çalışır.
Gerçekleşen Sonuçların Ölçülmesi:
Kontrol sürecinin ikinci aşaması gerçekleşen sonuçların
ölçülmesidir. Yiyecek-içecek yöneticisi; günlük, haftalık ve aylık satışları
takip ederek, her öğünde yapılan toplam satış miktarını, kişi başı gelirleri ve
menüde yer alan yemek gruplarının toplam satışlar içindeki yüzde dağılımı gibi,
bilgileri doğru bir şekilde alarak değerlendirmelidir. Eğer, bir yiyecek-içecek
işletmesinin elinde iyi bir yazılım programı varsa ve tüm satışlar
kaydediliyorsa, bu bilgilere kolayca ulaşılabilir.
Hedef ve Standartlarla Gerçekleşen Sonuçların Karşılaştırılması:
Bu aşama, önceden saptanan hedeflerle gerçekleşen sonuçların
karşılaştırılmasıdır. Yönetici, karşılaştırmada önceden saptanan hedeflerden
sapmaların olup olmadığını araştırır. Eğer, sapmalar büyükse bunların
nedenlerini araştırarak yorumlar; gerektiğinde bunu bir raporla üst yönetime
sunar.
Sonuçların Değerlendirilmesi:
Gerçekleşen sonuçlardaki sapmalar çok büyükse ya da kabul edilemez
ise, sorun masaya yatırılır. Sorunun birçok nedeni olabilir;
1. Yemeklerin
lezzetinde bir kayıp söz konusu olabilir.
2. Servis
eskisi gibi güler yüzlü ve nazik değildir.
3. Ekonomik
bir kriz başlamış olabilir.
4. Satış
arttırma çabaları yeterli olmayabilir.
Yukarıdaki sorunlar, işletme tarafından kabul edilmiyorsa ve
işletmede her şeyin dört-dörtlük yapıldığına inanılıyorsa, o zaman işletmenin
kuruluş yeri yanlış olabilir. Belki de işletmenin müşterileri, başka bir
işletmeye gitmiş olabilir. Tüm bunlar araştırılmalıdır; eğer satışları
arttırmak için bir çözüm bulunamıyorsa, işletmenin hedeflerini küçültmekten
başka yapacağı bir şey yoktur. Bir yönetici kontrol sürecini yerine getirirken
aşağıdaki ilkeleri göz önünde bulundurmalıdır.
1. Kontrol
süreci planlara, amaçlara ve hedeflere yönelik olmalıdır.
2. Kontrol
işletmenin yapısına uygun olmalıdır.
3. Kontrol,
değişen koşullara uyum sağlayabilecek esneklikte olmalıdır.
4. Kontrol,
gereksiz harcamalardan kaçınılarak en az maliyetle gerçekleştirilmelidir.
5. Kontrol,
her aşamada tarafsızca yürütülmelidir.
6. Kontrol,
sade ve anlaşılır olmalıdır.
7. Kontrol
sık sık gözden geçirilmelidir.
8. Elde
edilen sonuçlara göre, düzeltici ve iyileştirici önlemler zamanında
alınmalıdır.
Bir yiyecek-içecek işletmesinin her kademesinde görev alan
yönetici, kendi sorumluluk alanındaki tüm faaliyetlerden sorumlu olduğunu
unutmamalıdır. Bunun için kritik kontrol noktaları için “Kontrol Listeleri” hazırlamalı;
özellikle gıda güvenliği konusunda hassas olmalıdır. Mutfak, servis ve bar gibi
alanların hijyeni ile kişisel hijyen konusundaki kontrollerden ödün
vermemelidir.
2.7. Değerlendirme
Yönetim süreci içinde kontrol ve değerlendirme iç içe geçmiş iki
ayrı kavramdır. Değerlendirmenin yapılabilmesi için kontrolün yapılması
gerekir. Kontrolün amacı da bir bakıma değerlendirme yapmaktır. Değerlendirme,
planlama aşamasında saptanan amaç ve hedeflere ulaşılıp-ulaşılmadığını kontrol
etmektir; amaç ve hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı belirlenmeli ve gerekiyorsa
düzeltici önlemler zamanında alınmalıdır. Ulaşılması istenen durumla, ulaşılan
durum arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılır. Değerlendirme sırasında ayrıca
personelin performansı ve eğitim programlarının etkinliği de ölçülebilir. Bir
yiyecek-içecek işletmesinin yöneticisi, sürekli olarak “Bir yiyecek-içecek
işletmesi, daha iyi nasıl yönetilir? sorusuna cevap aramalıdır!” İşletme şu an
için amaçlarına ulaşmış olsa dahi, değerlendirmeye devam edilmelidir. Çünkü
işletmenin gelecekte istenmeyen bir durumla ya da bir problemle
karşılaşmayacağını kimse garanti edemez. İşletmenin yanına, yeni bir işletme
açılabilir; aynı hizmeti daha kaliteli ve daha ucuz olarak sunabilir. Öte yandan
hedeflere ulaşılmışsa, yeni hedeflere ulaşmak için harekete geçilmelidir.
Eğer, hedeflere ulaşılmamışsa ya da işletme istenilen yerde
değilse, değerlendirme süreci harekete geçirilerek, problemin ne olduğu
saptanmalıdır. Bir problemin farkına varmak, onu çözmek için atılan ilk adımdır.
Aynı zamanda yöneticiler de zaman zaman kendilerini değerlendirmelidir. Bazı
yöneticiler kendilerini çok başarılı bulduklarını ve işletmenin bundan daha iyi
yönetilemeyeceğini düşünürler ve bundan dolayı kendilerini değerlendirmek
istemezler. Oysa yöneticiler de kendilerini belirli aralıklarla değerlendirmelidir;
değerlendirme onların yeteneklerinin ve bireyler arası ilişkilerin gelişmesine
yardımcı olur. Ancak, yöneticiler değerlendirmeleri zamanında yapmalı;
değerlendirmeye zaman ayırmalı ve bunu belirli aralıklarla düzenli bir şekilde
yapmalıdırlar.
Sonuç ve Öneriler
Günümüzde birçok yiyecek ve içecek işletmesinin sahibi ya da
yöneticisi, bilimsel olarak hazırlanan yönetim sürecini dikkate almadan
işletmesini bilinçsizce yönetmektedir.
.
Oysa yiyecek ve içecek işletmesinin yöneticileri işletmelerini
yönetirken, yiyecek ve içecek işletmelerine özgü geliştirilen ve yedi aşamadan
oluşan (planlama, örgütleme, görevlendirme, koordinasyon, yöneltme, kontrol ve
değerlendirme) yönetim sürecini dikkate almalıdırlar.
.
Yönetim sürecinin aşamaları uygulanırken, yöneticiler yiyecek-içecek
işletmesi konusunda bilgili olmalı ve bölümler arasında iyi bir iletişim
kurabilmelidir.
.
Planlama aşamasında, yiyecek ve içecek işletmeleri planlama
açısından iki önemli konu üzerinde dikkatlice durmaları gerekir; menü
planlaması ile satışların planlaması, menü planlamasında hedef pazarda yer alan
müşteriler, hangi yiyecek ve içecekleri tercih ettiği ve bunların hangi pişirme
ve servis yöntemleriyle konuklara sunulacağı belirlenmelidir. Satışlar
planlanırken de, hangi yiyecek ve içeceklerin kaç porsiyon satılacağının doğru
olarak tahmin edilmesi gerekir. Bu iki tür planlama; işletmenin
organizasyonuna, personelin görevlendirilmesine, satın alma ve depolama
politikalarına yön verecektir.
.
Organizasyon aşamasında ilk yapılacak iş; yiyecek ve içecek
işletmesinde mutfak, servis, bar gibi temel işletme fonksiyon alanları
belirlenmelidir; daha sonra menü planlamasında yer alan yemeklere göre mutfağın
örgütlenmesi gerekir. Örneğin sıcak mutfak (ızgara yemekleri ve tencere
yemekleri gibi.), soğuk mutfak (zeytinyağlılar, salatalar ve mezeler gibi.) ve
tatlı ve meyve bölümü gibi mutfakta yapılacak işlemler gruplandırılmalıdır.
.
Daha sonra her iş gurubu için yiyecek ve içecekleri hazırlayacak
personelin sayısı ve niteliği belirlenir. Bu arada işe alınacak personelin
yetenek, bilgi ve tecrübelerinin ne olması gerektiği saptanır. En önemlisi,
personeli işe almadan önce bu personelin yapacağı görevlerin ya da işlerin
tanımı yapılır.
.
Organizasyonda görev alan yöneticilerin, hangi bölüm (servis ve
mutfak birimleri gibi) yöneticileri ile hangi konularda ilişki ve işbirliğine
gidecekleri açıklanmalıdır.
.
Her bölüm yöneticisinin üst yönetici ile hangi zamanlarda ne tür
bir iletişim içinde olacağı belirlenir.
.
Görevlendirme ya da kadrolama aşamasında, işletmeye yarar
sağlayacak sayı ve nitelikte personel bulunmalıdır. Bunun için önceden iş gücü
planlanır; iş analizleri yapılır ve işe göre personel seçilerek görevlendirme
yapılır.
.
Koordinasyon (Eş güdümleme) aşamasında, yiyecek ve içecek
işletmeleri amaçlarına başarıyla ulaşabilmesi için; mutfak, servis ve bar gibi
bölümler önce kendi içinde uyumlaştırılmalı ve daha sonra bölümler arasında ve
çevreyle uyum içinde iyi bir işbirliği sağlanmalıdır.
.
Yöneltme aşamasında yiyecek-içecek işletmesinin harekete
geçirilmesi ve başkalarına iş yaptırılması eylemi vardır. Yöneticinin başarılı
olabilmesi için iyi bir ekip oluşturmalıdır ve ekibini her yönüyle iyi
tanımalıdır. Çalışanlarıyla sık sık toplantılar yapmalı ve onların da görüşünü
almalıdır. İyi bir ödüllendirme ve cezalandırma sistemi oluşturmalıdır.
.
Diğer fonksiyonların neyi, nasıl ve hangi ölçüde başardığını
araştırarak saptamaya çalışan kontrol, sürekli yapılması gereken bir eylemdir.
Yürütülen yiyecek ve içecek faaliyetlerinin başarılı ya da başarısız olduğunu
söyleyebilmek için, elde bir kıstas olması gerekir; bu kıstas da standartlar ve
hedeflerdir. Kontrol, işletmenin yapısına uygun ve anlaşılır olmalıdır; değişen
koşullara uyum sağlayabilmeli ve en az maliyetle gerçekleştirilmelidir.
.
Kontrol ve değerlendirme iç içe geçmiş iki kavramdır.
Değerlendirilmenin yapılabilmesi için kontrolün yapılması gerekir.
Değerlendirme aşamasında çalışan personelin performansı da değerlendirilir;
aynı zamanda yöneticiler de kendilerini belirli aralıklarla değerlendirmelidir.
.
Bir yiyecek-içecek yöneticisi zamanının çoğunu konuklar ile
çalışanların sorunlarını çözmekle harcamalıdır. Konukların isteklerini,
arzularını ve düşüncelerini çok iyi takip etmeli ve onların beklentilerine göre
işletmesini yönetmelidir.
.
Yönetici, ayrıca işletmeye ürün ve malzeme satan tedarikçiler,
devlet kurumları, sağlık il müdürlüğü ve kültür ve turizm il müdürlükleri ile
iyi ilişkiler geliştirmelidir.
Bu Sonuç olarak işletme sahipleri ve müşteriler yöneticinin günlük
hayatta hangi sorunlarla uğraştığını ve sorunları nasıl çözümlediğiyle pek
ilgilenmemektedirler. İşletme sahipleri yöneticinin o gün için ne kadar satış
yaptığı ve ne kadar kâr elde ettiğiyle ilgilenirken; müşteriler de bir yiyecek
içecek yöneticisinden temiz ve lezzetli yemekler, güler yüzlü servis, sıcak ve
samimi bir atmosferde uygun fiyatlarla hoş bir vakit geçirmeyi
beklemektedirler. Yönetici, hem işletme sahiplerini ve hem de müşterilerini
aynı anda mutlu etmekle görevlidir.
Gerçekten çok bilgilendirici bir makale olmuş.Bu tip işletmelerde(genelde restoran oluyorlar) dikkat edilmesi gereken nerdeyse herşey yazılmış.Bu kriterleri dikkate alan bir sistem görmüştüm ve birebir kalitesine şahit oldum LiveREST adlı bu sistemin.Aşağıda ayrıntılı bir şekilde açıklaması var.Tavsiye ederim..
YanıtlaSilhttp://www.sentez.com/urunler/live-rest/